25 Ocak 2009 Pazar
Kıbrıs yaz, Yunanlı cevap versin -Neval Sevindi
“Rum şımarıklığının aslı” başlıklı yazım yayınlandığında ‘aslansın kaplansın’ diye okurlardan bir vaveyla kopmadı, milliyetçi mektup yağmuruna tutulmadım.
Ama yazı İngilizce yayınlandı ve Yunanlıların küfür kıyamet mektupları çığ gibi yağdı.
“Ne zaman Türk şımarıklığını yazacaksın?”
diyenlerden tutun da milliyetçi ve linçi teşvik eden halime kadar bir şey kalmadı. Bu ikili akademisyen ve köşe yazarlarımızın bazıları tarafından da çok sevilir ne tesadüf! Yazıma “havlama” deme inceliğinden tutun da “içmek ve yazmak tehlikelidir sarhoş yazar”a kadar geniş yelpaze insanın gözlerini yaşartıyor. Ermeni iddialarının nasıl Yunanlılar tarafından en temel argüman olarak kullanıldığını gördüm. Atatürk’ün kazandığı Kurtuluş Savaşı’mızı bile Batılı devletlerin yardımıyla kazandığımızı iddia eden Yunanlılar, Batılı devletlerin bizi işgalini unutacak kadar hafıza kaybından muzdarip, hem de en basit gerçekleri kabullenmekten acizler. ‘Türkiye milliyetçi’ diye ısrarcı olanlara ve bu konuda teori döktürenlere Yunan ve Ermeni milliyetçiliğinin kanıtlarını okumalarını tavsiye ederim.
Kanıt diye soru soran Yunanlı diyor ki: “Bir tek ülke gösterin ki, sizinle sınırı olsun ve de siz kavgalı olmayın.” Biz Yunanlılarla kavgalıyız diye algılıyor ve de Bulgaristan, Rusya, İran ile de kavgalı olduğumuzu varsayıyor.
Irak Savaşı’na 40 yıllık müttefikimiz ABD’ye hayır diyerek girmediğimizi bile karardan saymıyor.
‘Osmanlı, adam öldüren katiller sürüsü’ diye bakan Yunanlıların kendileriyle hesaplaşma hevesi hiç yok anladığıma göre.
Oysa bize sürekli Ermeni, Kürt meselesinde hesaplaşın deyip duruyor Batılılar.
İzmir’i biz yakmışız diyenler de var tabii.
O zaman yeniden bu konuda Amerikalı Donald Whittall ve USS Arizona’nın komutanının yazdıklarını okuyalım:
“Bulunduğum noktadan -gümrük ofisiyle Krame Palas Oteli arasında- elleri başlarında, tutuklu otuz silahsız adamın öldürülüşüne tanık oldum. Bu vahşet tamamen Rum askerinin eseriydi...”
Rum askerlerinin karaya çıktığı noktadan itibaren sivilleri katletmeleri anlatılıyor.
Sivillerin süngü ve bıçaklarla delik deşik edilişini komutan aktarıyor:
“Türklere yapılan insanlık dışı olayların çoğu Türkler tutukluyken gerçekleşmişti.”(*)
İngiliz kontrol subayı, raporunda, Yunanlıların Türk köylerini yağmaladıklarını, kaçan Müslümanları yakalayıp öldürdüklerini yazıyor. Müttefik araştırma komisyonu kentte düzenin işgal başladığı andan itibaren kökünden yıkıldığını, Yunan asker ve sivillerin yaralama, dayak, cinayet ve hırsızlık gibi suçları işlediğini yazıyor. Yunanlılar hiçbir neden yokken Osmanlı’ya saldırdılar ve yenildiler. Neden kızgınlar? Yunan mezalimi sadece Müslümanlara değil Yahudilere de yansıdı. Çünkü Yahudiler Türklerin müttefiki olarak görüldüğünden anti-semitik önyargıyla birleşince öldürülen ve sürülen birçok Yahudi oldu. Zaten eski yerleşimde de Rumların zaman zaman Yahudi yerleşimi basıp “çocukları yiyen Yahudi”leri aradıkları bilinen yazılı bir gerçektir. İngilizler ve müttefikler sağ olsun, rapor tutmuşlar ve Yunan gaddarlığını belgelemişler. Bugün de Kıbrıs sorunu, AB’nin kendi yasalarına aykırı olarak Güney Kıbrıs’ı AB üyesi yapmasından kaynaklanıyor. AB bu ana nedene değinmeden sirtaki oynuyor ve bizi de oynatmak istiyor. Madem yasalara bu kadar saygılı Batı, neden sınırları belirsiz bir yeri içine alıyor? Çünkü o zaman Türkiye’yi almayacağına kararlıydı. Şimdi ise ne yaptığını bilmiyor. Dümeni sağlam tutamıyor ve sürekli yalpalıyor. İkiyüzlü ve çifte standart uzmanı Batı, diplomasideki başarısını üç maymunu oynamaya, verdiği sözleri tutmamaya borçlu.
Bu yazdıklarımı yüzeysel okuyanlar iki sonuç çıkaracak: Yunanlılar düşmanımız ve AB’ye girmeyelim. Bunlar duygusal tepki. Gerçek ise bizim kimseye düşman olmadığımız ve de bu nedenle her şeye olumlu baktığımız. Art niyetsiz olmanın ceremesini çektiğimiz. İkinci olarak; AB’ye elbette gireceğiz. Hakkımız. Bunca yıl gümrüksüz ticaret dahil her şeyi yaptıktan sonra bu ittifakın içinde olmamız Avrupa’nın boynunun borcudur. Fakat Avrupa bunu silah haline getirirse bu onun intiharı olur. Bizim değil.
(*) Derleme: Osmanlı’ya Veda, Justin McCarthy
Nevval Sevindi
|
� Avrupa�daki Türkler
� Anadolu�da kadın
� İran
� Avrasya coğrafyası
� Kadın ve politika
� Son okuduklarım
� Articles
� Linkler
Aktif Ziyaretçi
6
Bugünkü Ziyaretçi
355
Toplam Ziyaretçi
1010516
Gazete Yazıları > ZAMAN Turkuaz
2003-09-29
ERKEKLER NEDEN AŞIK OLMAYI BAŞARAMIYOR?
Arkadaşına Gönder:
İsminiz:
E-mailiniz:
Arkadaşınızın İsmi:
Arkadaşınızın E-maili :
Yorum Ekle :
İsiminiz:
Başlık:
Yorum:
MEKTUPLARLA BİRLİKTE.....
Benim yazıma yağan öfke seli ne kadar tanıdık yarabbi. Bir deniz kıyısındasınız ya da evin balkonunda akşam güneşi batmakta ve ortalığı kızıla boyayan güneşin son sıcaklığı teninize değiyor. Eliniz yemek hazırlığında ve evdeki herkesi mutlu edecek masayı hazırlamaktasınız çiçek gibi. Birden bir öfke sağanağı gelir erkekten, çocuklar kaçışır, normal yaşam durur ve sizin yemek boğazınıza takılır. Bütün sevecenlik uçar gider. Neden çok basittir aklıselimle çözülse, oysa erkekler öfkelerini kusmadan rahatlamazlar. Ertesi gün hepsini unuturlar. Siz kırık bir kalple baş başa kalırsınız. Benim babam böyle bir adam değildi. Sadece bütün erkekler kadar öfkeliydi, bize de çok düşkün bir babadır. Ancak çevremde ömür boyu bu erkekleri gözledim. Çok duygusal ve bu duygusallığı öfkeyle gizlemeye çalışan, egoları çok yüksek ve bunu alınganlık arkasına saklayan erkekler... Erkeklerin temel zaafı eksiklik ve güçsüzlük duygusuyla baş edememeleri, bunu yenmek için karşıdaki zayıfı ezme güdüleri. Kendilerini değiştirmek, iç dünyalarında bir değişimi sağlamak yerine öfkeyle duygusal agresiflik temel davranış biçimi.
Zaten bilim adamlarının dediği Y kromozomu agresif bir yapıda ve bu nedenle küçülüyor, çünkü kendi kendini yiyor saldırganlığıyla. Dilimizde vardır bu; kendi kendini yiyip bitirmek işte tam öyle!
Erkekler kendilerini “up–grade” edemedikleri için varolanı en basit düzeyiyle savunmak ve öfkeyle yaptırım uygulamak kolay geliyor. Mahalle maçında gol yemiş erkek çocuklar gibi ter ter tepiniyorlar. Tekme, tokat ve tükürerek rahatlamak istiyorlar. Mektuplar buna açık bir delildi.
Bu yüksek ego nedeniyle erkekler âşık olamıyor. Onların genel eğilimi ‘benim aşkıma layık kadın var mı ki?’ oluyor. Bu aşılamayan bir egonun ifadesi. Egosunu aşamayan âşık olamaz. Çünkü aşk bir başka ruhta gezinti ve maceradır. O ruhu tanıma isteğidir. “seven insanın ayağı mı yok/ işte ona ölümsüzlük kanadı/ yukarılara onunla uçar gider.”* Aşk ve sevgi bizi egomuzun ağır, sıkı iplerinden kurtarır. Ölümsüzlüğe aşk ve sevgi ile vasıl olabiliriz. “Sen benim kim olduğumu biliyor musun, şimdi seni ezerim” mantığı egonun ağır ve kara gövdesidir ki oturduğu yerden kalkmaz.
Egoyu aşarak “kamil insan” olmak için ciğer satan mürşitler, en aşağılık sayılan işleri yapan erenler bunu anlatmaya çalışmışlardır arif olanlara.
Egonuzu yıkabilmeniz için birkaç öğüt sıralayacağım ki aşkı tadabilin:
1. Empati geliştirme: Evinizde eşinizle, sevdiğinizle, içinizi titreten nişanlınızla empati kurun. Ona duyarlılığınızı, sevgi titreşimlerini hissettirin. Onun yerine koyun kendinizi bir sözü söylerken, bağırırken ya da benim istediğimi yap yeter derken. Başka bir dünyanın kapısını aralamak elinizde.
2. Nezaket: Kadınlara değil, herkese nezaket ve sevgi diliyle davranın. Nezaketin kaybolduğu bu hoyrat dünyaya siz de öfkenizle yardımcı olmak yerine nezaketinizle şaşırtın ve bir üst basamağa çıkın. İnanın oradan dünya daha güzel görünüyor.
3. Sevgiyi iletmek: Agresifliğinize ve öfkenize teslimiyet yerine onu teslim alın. Ondan büyük olmaya çalışın ve olgunlaşmanın kanatlarını takın gönlünüze. Sevgiyi büyütmek ve ortaya çıkarmak için harcayacağınız her dakika size yol, su, elektrik olarak geri dönecektir, emin olun!
Sevginiz ailenize ve size pozitif bir bakış getirecektir. “Bu kupkuru yerde yakınmaktan gayri ne gördük/ bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri”* demek yerine, eşref–i mahlukattan olduğunun bilincine varıp öyle davranmak gerekmez mi?
“bu ırmak alabildiğine yaşamaktan/ bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret”* kılınabilir egonun dayanılmaz ısrarına, nefsin öfke tuzağına düşmeden.
Nefsin şanına öfke yakışır, kamil olma niyetinin şanına sevgi.
“İyi insanların şarkıları/ ta yukarlardan aşağılara/ güneşin ışıkları gibi iniyor/ iyi insanlar yağmur demiyor, kar demiyor/ ortalık kış kıyamet/ kolları sıvamışlar/ taze yaz meyvaları yetiştiriyorlar”* Ne meyva bahçeleri öfke nöbetlerine feda edildi bir düşünün. Sonra aşka doğru yola çıkın.
Nevval Sevindi kimdir? İzmir'de dünyaya gelen Nevval Sevindi, Ankara Üniversitesi Antropoloji bölümünden mezun olduktan sonra Klasik Arkeoloji ve Antik Yunan alanında Master yaptı. Sevindi, 1987 yılında Dünya Bankası'nın Çukurova Bölgesi Gelişim Projesi'nde görev aldı. Serbest yazılarına bu yıllarda başlayan Sevindi, 1990 yılında Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Uzun Metrajlı Sinema Senaryosu Ödülü de aldı. Yeniyüzyıl Gazetesi'nin çıkışından itibaren kadın-erkek ilişkileri, kadın hakları, sosyal ve kültürel politikalar üzerine yazılar yazmaya başladı.
Yeniyüzyıl için dönemin gündemdeki ismi Fettullah Gülen ile New York'ta ses getiren seri röportajlar yapan Sevindi, bu röportajlarını kitap olarak da yayınladı.
Sevindi ayrıca Samanyolu TV'de demokrasi kültürü, kadın hakları gibi alanlarda programlar yaptı. Uzun süre de Zaman Gazetesi'nde bu alanlarda yazdı.
Nevval Sevindi, 1998 yılında kanserle mücadelesinden başarıyla çıktı. Kanser ve kanser hasta hakları üzerine de çalışan ve Kanser hasta dernekleri oluşturan Sevindi bu çalışmasıyla Sağlık Bakanlığı'ndan da ödül aldı.
Sevindi'nin, aralarında "Aşk Kapıyı Her Zaman Çalar", "Kent ve Kültür", "Ne Kadar İlgi O Kadar Sevgi" ve "Daha Fazla Özgürlük" adlı kitapların da olduğu yayınlanmış 13 kitabı bulunuyor.
Nevval Sevindi bu kitapları tavsiye ediyor
Altı yaşında okumaya başladım ve durmadan hâlâ okuyorum. Çok düzenli ve sistematik bir okumayla üniversiteye geldim. Türk ve yabancı masallar, çocuk klasikleri, Türk klasikleri, dünya klasikleri, antik Yunan felsefesi, dinler tarihi ve modern felsefe, sosyoloji, antropoloji. Böylece Ankara üniversitesi antropoloji bölümünü seçerek giren tek kişiydim. Sonra aslından Yunan edebiyatı ve Farsça eğitimi, klasik Yunanca ve Herodot okuma dönemi ve güncel Türk ve dünya edebiyatı yanı sıra büyük bir şiir kütüphanem var. Şiir gerçek sevdamdır. Divan edebiyatından dünya ülkeleri şiirlerine uzanan geniş bir yelpaze. Devamlı okudum ve yanı sıra yazdım. Şiirler, öyküler ve metinler... Çok fazla çöpe attım. 30 yaşıma kadar az yayınladım. O yaşta gazete ve kitaba karar verdim. Bugün 13 kitabım var. Yayınlanmamış yüzlerce makalem, yazım, öyküm, şiir...
Okumak ve yazmak benim hayatımın biçimidir. Bugün özellikle tarih, sosyoloji, antropoloji, tasavvuf, roman ve şiir okumaya devam ediyorum.
Rumeli-Balkan Türklerini tanır mısınız? | |
1032 defa okundu. |
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ekşi Sözlük:
- nevval adlı hatun kişinin sevindiğini belirten cümle..
ayriyeten bu adda feminist bir yazar var.. - fetullah gülen'i her daim savunmayı kendine ülkü edinmiş,çıktığı bir tv programında ağzının bozukluğu ile de dikkat çekmiş olan bayan yazar.
- fethullah gülen ile ilgili yazı dizisi sonrasında aktüel dergisine cesur pozlar veren ve bunun gülen ile alakası olmadığını savunan araştırmacı gazeteci*...
- kanser olduktan sonra din i keşfeden, izmir amerikan lisesi mezunu bir çeşit sahibinin sesi kişi.
- zaman gazetesi yazarı.
- saraylardaki kalfa kadınlara benziyor.
- zaman gazetesinde şevkle amerikanın büyük ortadoğu projesinin propagandasını yapmakta olan kişi. yavuz donatın "dün akşam köşkteydim, süleyman beyle meseleleri etraflıca konuşma fırsatı buldum" şeklindeki yalayıcı üslübunu amerikan büyükelçisi ile yaptıkları toplantı için için kullanmıştır.
bakınız:
"marc grossman ile toplantıya katılmak için ankara’ya gittim; ancak onun aksayan programı sonucu büyükelçi eric s. edelman ile masaya oturduk.
sayın büyükelçi, grossman yerine büyük ortadoğu projesi’ni anlattı bizlere. doğru bir soruyla konuya giren edelman, bop’un ne olmadığını açıkladı. bir plan değil, bir diyalog projesinden söz ettiğinin altını çizdi. başkan bush’un “alternatif projeler olabilir mi?” sorusunu arada aktardı. benim için önemli olan bu sorudan başladım düşünmeye. alt alternatif projelerden oluşacak bir bop, diyalog şemsiye projesi olabilir."
yazının tamamı: http://www.zaman.com.tr/...alt=&trh=20040310&hn=24232 - feminist yazar olarak tanındı. fethullah gülen röportajı, hayatını değiştirdi; cemaatin halide edip'i oldu. o, nevval sevindi'ydi, hocaefendi'yi sevdi, eleştirenleri sevmedi. bunu da herkese hakaret ederek gösterdi...
nevval sevindi'nin marjinallikten radikal dinciliğe doğru seyreden bir evrim yaşadığını gösteren gelişme 32. gün programında yaşandı. fethullah gülen olayına ayrılan programa sevindi'nin yanı sıra yazar faik bulut, türk inkılap tarihi enstitüsü öğretim üyesi dr. necip hablemitoğlu, gazeteci etyem mapçupyan ve eski bakan chp'li fikri sağlar katıldı. sevindi'nin hakaret yağmuru, 'gülen'e yargısız infaz' yapıldığı yönündeki iddiasına diğer konukların karşı çıkması üzerine yaşandı ve özetle şöyle gelişti:
sevindi: bu totaliter zihniyet ahlaksız yazar hikmet çekinkaya tarafından, ahlaksızca dile getirildi.
hablemitoğlu (mehmet ali birand'a): gülen'in yapmak istediği dinsiz, dindar ayrımı. bu programda da buna alet olmaktan korkuyorum.
birand: gülen'le hiç ilgim yok. ben, günün konusunu işlerim.
sevindi: bu çifte standart türkiye'yi mahvediyor. ben gazeteci olarak röportaj yapıyorum fethullahçı oluyorum oral çalışlar yapıyor 'niye apocu diyorsunuz adama' diyorlar.
hablemitoğlu: kesinlikle din devleti var. dünya imamı mesafesine kendisini koyan kişinin altında kıta imamı var. bu yapılanmaya bakarsak resmen din devleti ne yönelik bir yapılanma olduğunu görürüz.
mahçupyan: din devleti istemiyor ama dindar bir devlet istiyor.
bulut: gülen'in sosyal fenomen olduğuna dikkat çekerim. siyasetçi değilim din adamıyım diyor devlet başkanı gibi konuşuyor.
sevindi: ben gülen'le hem röportaj yaptım hem görüştüm hem de cemaatle ilgili araştırma yaptım. gülen hareketi bir kültürel harekettir.
mahçupyan: gülen bir şahıs. asgari bir saygıyla söz etmeliyiz.
hablemitoğlu: atatürk'e, orduya bu kadar rahat dil uzatabilen.
sağlar: bazılarının gülen'i aklamaya çalıştıklarını duydum.
sevindi: ahlaksızca bir laf...
sağlar: nevval hanım, susarsa derdimi anlatmaya çalışırım.
sevindi: siz zır cahilsiniz.
hablemitoğlu: lütfen oturduğunuz yerden laf atarak, sataşarak rahatsız edince olay oluyor.
sevindi: siz söylüyorsunuz.
hablemitoğlu: ben asla siz konuşurken saldırmıyorum. nevval hanım'ın bilmediği başka şey var
sevindi: nerden biliyorsunuz?
hablemitoğlu: 20 yıldan beri, ışık evleriyle ilgili,çalışıyorum
sevindi: olabilir. siz benim nerden ne bilmediğimi biliyorsunuz
hablemitoğlu: nevval hanım bu şıklığıyla aramızda oturabiliyor. cumhuriyetin sayesinde ama böyle bir islam devleti geldiğinde..
sevindi: gargara yapmayın
hablemitoğlu: samanyolu tv'den patronunu savunuyor.
sevindi: bu ağır hakaret. burada ahlakı savunuyorum sizin gibi ahlaksız değilim. siz ahlaksızsınız bunu söylediğiniz için ahlaksızsınız.
hablemitoğlu: ben aydın olmanın gereğini yerine getiriyorum
sevindi: siz bir aydın değil, ahlaksızsınız... ahlaksızsınız...
hablemitoğlu: ben asla patronuma köpeklik yapmıyorum.
sevindi: hakaret farklıdır
hablemitoğlu (birand'a): gülen olayını sizden önce gündeme getiren ali kırca ve hulki cevizoğlu'na teşekkür ediyorum siz üçüncü oldunuz
sevindi: yağlayın yağlayın. gerçek bir ahlaksız ve köpeksiniz.
hablemitoğlu: hiçbir cumhuriyet hanımefendisi bu lafları söylemez. ancak ortaçağ kafası söyler
sevindi: cumhuriyet beyi de söylemez bu sözleri. ancak sizin gibi bir köpek söyler. siz köpeksiniz
hablemitoğlu: bu hakaretinizi size, aynen iade ediyorum.
birand: nevval hanım bu size yakışmıyor. siz bir hanımsınız
hablemitoğlu: ben, sizin bir cumhuriyet kadını olduğunuza kesinlikle inanmıyorum...
sevindi: bu sizin düşüncenizse teşekkür ediyorum. bu bir iltifat yani. teşekkür ediyorum...
kime ne dedi?
* chp'li fikri sağlar'a: cahil. zır cahil. ahlaksız. iftiracı. saygısız.
* araştırmacı ismail nacar'a: cahil. rezil.
* araştırmacı faik bulut'a: cehalet adamı. cahil. gargara yapma.
* gazeteci hikmet çetinkaya'ya: ahlaksız kişi.
* fethullahçıları eleştiren gazetelere: leş kargaları, yargısız infazcılar. - tempo'nun eski yayın yönetmeni, $u anda ise hürriyet gazetesi avrupa yayın yönetmeni olan kerem çalışkan ile frankfurt'ta evlenmi$.
- gazete yönetiminin kararı doğrultusunda zaman gazetesi'nden ayrılmı$.
- aktif siyasete atildigi icin zaman gazetesi'nden ayrilmis ve yazilarina ara vermis sahsiyettir.
17 nisan 2007 tarihli yazisinda (http://www.zaman.com.tr/...p-tr/yazar.do?yazarno=1050), "dyp'de siyasete girip, yıllardır sürdürdüğüm sivil toplum çalışmalarını tbmm platformuna taşımaya çalışacağım. bu nedenle size bu son yazımla veda ediyorum" diyerek zaman gazetesi'nden ayrilmasinin sebebini izah etmistir.
yine ayni gazetenin editoru ekrem dumanli 23 nisan 2007 tarihli yazisinda (http://www.zaman.com.tr/...-tr/yazar.do?yazino=530911), "nevval sevindi yıllardır bu gazetede yazıyor. o, zaman'da yazmaya, zaman okuru da onu burada görmeye çok alışmıştı. hoş bir yazı serüveni böyle yaşandı. ancak sevindi aktif siyasete atıldı. yazılarında objektif, yorumlarında hakşinas olarak temayüz etmiş her yazar gibi o da aktif siyaset kararı nedeniyle yazılarına ara veriyor. o yüzden -şimdilik de olsa- nevval hanım'a güle güle diyor, başarılar diliyorum...", seklinde bir aciklama yaparak nevval sevindi'nin zaman gazetesi'nden ayrilma sebebini okurlari ile paylasmistir. - 'saadet nevval sevindi çalışkan' tam adı ile, dp'nin istanbul birinci bölge* listesinde ilk sırada görünen milletvekili adayı.. enfes iran pilavı yapıyormuş bir de, öyle diyorlar..
- cnn turk'te "yahya kemal'den çok sevdiğim bir şiiri okumak istiyorum" deyip "sana dün bir tepeden baktım aziz istanbul" mısrasını bile kağıttan ve takılarak okumuş dp adayıdır. istanbul markası deyip durmakla olmuyor ne yazık ki...
- kadınların oyuna göz dikmiş kendisi, cine 5 ve cnntürk kanallarındaki açıklamalarından bunu anlıyoruz.
(bkz: alırsın) - bilin neyaptı'nın yürüyen cevabı.
- (bkz: #11027652)
- ufak uras karşısında düştüğü durum görülesi kişi
(bkz: http://www.youtube.com/...jsmeb4&mode=related&search=) - 22 temmuz seçimleri sürecinde gördüğüm en paspaye ve cehalet kokan cümle sevindi'nin ağzından dökülmüştür. cemaatin tolerans-diyalog-avrasya kelimelerinden ortaya karışık açtığı vakıfların içinden gelen siyaset görgüsüzü sevindi'nin merkez sağa yakışır bir cehalet ile ufuk uras'ı, mehmet ağar'ın demokrat partisi'ne çağırması türkiye'de sağ siyasetin en karikatür ve içler acısı hali olmuştur.
ufuk uras'ın bir anlık şaşkınlığı ve arkasından verdiği zarif ayar ise görülmeye değer. - ufuk uras'ın fikirlerinin dp ile birebir örtüştüğünü hatta hocamın seçimden sonra dp'ye geçebileceğini düşünmektedir. cem uzan daha iyi sallıyor bence. feyz almalı biraz.
- mithat bereket'in konuğu olduğu malum programda gözden kaçmaması gereken bir gaf yapan insan..
"dağdan inip düzde siyaset yapsınlar" diyip sonradan attığı 15 takla ile kıvırmaya çalışan ağar'ın laflarını hatırlatarak tavırlarında ne kadar samimi olduklarını belirtti ki ağar eminim şu anda bu yüzden bu insanı milletvekili adayı yaptığı için kafasını duvarlara vuruyordur.. - demokrat parti genel baskanligi icin adayligini aciklamis olan politikaci.
- seçim günü akşamı, cine5'te katıldığı programda ak parti'nin %46'lık seçim sonucunu "ne var yani hitler'de zamanında %90 oy almıştı" şeklinde yorumlayan politikacı...
- bu kez kimin lehine çekilerek koltuk elde etmeyi planladığını merak ettiğimiz dp genel başkanlığı müzmin adayı. basın propaganda işlerinden sorumlu başkan yardımcısı olarak kendi genel başkanı lehine kullanmadığı bütün medya imkanlarını son on günde kendisi için harekete geçirmiştir. genel başkan adaylığı bahanesiyle popülerliğini arttırarak önümüzdeki genel seçimlerde kömür taşıyan partiden milletvekili adayı olma stratejisi güttüğü de söylenenler arasında..ilgiyle izliyoruz
- (bkz: sevinme sırası şimdi bizde)
- an itibarıyla sevinememiş dp genel başkanlığı müzmin adayı.
- 22 temmuz 07 seçimlerinde dp adayı olması vesilesiyle bazı siyaset yorumcuları tarafından acaba cemaat dp'yi mi destekliyor sorusuna sebebiyet veren bayan şahıs.
- gencliginde iranli biriyle evlenip bir sure iranda yasamis ve bu evliliginden bir kiz cocugu olan kisi.
kiz cocugu dediysek, cocuk su sira 25 yasinda olsa gerek.
İTÜ Sözlük:
- fethullah gülen'in yazarlarındandır kendisi.(a man from public of republic, 18.03.2007 01:44)
- o da göğüs kanserini yenenlerden. bu dönemde yaşadıklarını kanserle yaşıyorum adlı kitabında anlatmıştı.
- şimdilerde dyp genel başkanı mehmet ağar'ın danışmanlığını yapmakta olan hanım hanımcık hanım. bu sayede siyasete de girmiş oldu, el atmadığı işler pek bi azaldı. tempo dergisinin haberine göre kendisi için belirlediği pozisyon genel başkan yardımcılığı imiş..
- 2007 seçimlerinde demokrat parti istanbul 1. bölge 1. sıradan milletvekili adayı olmuştur. bu kategoride başbakan recep tayyip erdoğan, chp'den ilhan kesici, mhp'den gündüz aktan ve saadet partili recai kutan gibi erkek adaylarla yarışacak tek kadın adaydır.
- "tüm babalar demokrattır gününüz kutlu olsun"
"öss'ye giren öğrencilerimize başarılar dilerim, dışarıda hayat sizi bekliyor" gibi son model akıl ve zeka ürünü pankartların sahibi demokrat parti istanbul 1. bölge adayıdır. söz konusu pankartlara vesikalık rfotoğrafını koymayı da ihmal etmemiştir... - ufuk uras'tan aldığı efsane ayarı unutamadım.
hoş ayar da denemez, ayar için kinaye gerekir, incelik gerekir. doğrudan boğazına kadar sokulan lafa ben ayar demiyorum, boğaza sokmak diyorum. - demokrat parti'nin mehmet ağar'dan boşalan genel başkanlık koltuğuna talip olduğunu belirtmiştir. lafı süslemeye gerek yok, kendisi demokrat parti'nin başkan adayıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/...
http://www.nevvalsevindi.com/... - 2007 seçimlerinden önce zaman gazetesi'nde kadın ve kadın hakları üzerine bolca yazılar kaleme alan bir yazardı. seçimlere katılma kararı ile gazeteden ayrılmıştır. kimi yazısı feminist havası taşıdığından bir türlü haz edemedim kendisinden. itici bir biçimde savunurdu düşüncelerini bana göre.
bir de bir zamanlar etyen mahçupyan ile aynı gazetede yazılar yazan bu hanımefendinin, etyen bey'in pazar ekine dahil olmasıyla yazı miktarları azaltılmış, bu yüzden iki yazar arasında gerginlik peydah olmuştur. - dp başkanlığına resmen aday olmuş gazeteci,yazar. kendisini,konuşma tarzını,eleştiri üslubunu seçim öncesi "seçime sik kala" benzeri tartışma programlarında tanımış ve ziyadesiyle "irrite" olmuştum. konuşurken bir argüman öne sürüyor sonra da çocukken yaptığımız gibi kulağını kapatıp "douymuyoreaaam kiieee" diye bağırmanın yepisyeni bir versiyonunu icra ediyor.
dp başkanlığına aday olurken "yeni bir siyaset öneriyoruz" diyor, zatı muhterem. ancak şunu söyleyeyim, bu kadının dp nin başına geçmesi -zaten diplerde olan dp için- diplerden hiç çıkamamak demektir. zira bahsettiğim programlardan anladığım kadarıyla kendisi deniz baykalın dişi versiyondur. onun gibi kötü,olumsuz ve temelini korkudan almış bir muhalefet yapmaya adaydır.
tabii akla nevval hanımın chp nin yüzde yirmi oyundan nasiplenebileceği de gelmiyor değil. ancak chp sahip olduğu "kemik" oyveren kitlesini kaybedecek bir parti değil. zira bu "kemik" kitle,özaldan,demirelden korku ile kemikleşmiş. o kemiği kırmak zor. çok hemde. - yemek ismi gibi.
(bkz: hünkar beğendi)
(bkz: imam bayıldı)(voiceofloneliness, 22.02.2008 03:30 ~ 03:31) - fethullah gülen'in kızı.
bi dakka la? öyle değil miydi?
Rumeli-Balkan Türklerini tanır mısınız? | |
1032 defa okundu. |
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|